25 Haziran 2011 Cumartesi

İletişim Çağında İnsanın Yalnızlığı

Vardır, dersem yalanın en büyüğü olur.
Yoktur, dersem bir ihtimal doğru olur. Neden yoktur? kendin istedin, kendimiz istedik. Belki sonucunu bilerek belki de bilmeyerek.

ıcq denilen zımbırtı ile başladı, sonra cep telefonu ile devam etti. msn ile gelişti, facebook ile ilerledi ve twitter ile büyüdü. İletişimden anladığımız bilgisayar olup çıktı. Aslında iletişim değil, iletişimsizlik oldu. Ne kadar çok kullanırsan o kadar çok ulaşılmaz ve yalnız oldun, yalnız kaldın. Ne kadar çok ortalarda gözükürsen o kadar çok görünmez oldun. Seni göremez oldu herkes. Yazdıklarını beğenmekten, yorum yapmaktan, ileri geri konuşmaktan, yazdıklarından anlam çıkarmaya çalışmaktan, sen bir detaydan ibaret kaldın yani yalnız.

O kadar çoktu ki yazdığın, o kadar çok düşünüldü ki yazdıkların üzerine. bunun arkasındaki insan yani sen es geçildi. Nasılsın? sorusu gerçek anlamını kaybetti. nasıl olduğun önemli değil çünkü. önemli olan ne yazdığın, ne yaptığın, kimlerle olduğun. hangi filmi izlediğin, hangi dizide hangi özlü sözü duyup onu hatırladığın. Onun sana söylediği bir tane sözü, özlü yapamayışın önemli değil, onun sana bir tane özlü sözü söylemeyişi önemli oldu. O yüzden ya bu ah'ların bi tane sevgilim şöyle bir cümle söylemedi. Öyle bir cümle söyleyeni göremedin ki sen iletişime geçmekten. aptal kutusundan kafanı kaldıramadın. Online bir hayat yaşadın ofline olarak.

En son ne zaman, 'canım yanındayız her zaman' diyenler yanında oldu, hangisi seninle beraber ağladı. Bak unutuldun gördün mü? En büyük ya da en küçük acında kimse yok yanında. Tek sebebi iletişim halinde değilsin onlarla. Çünkü bu söz beni çok şeyden kurtarmıştır; ''iletişim uğruna var olan iletişimlerini sekteye uğrattın'' çoktan. Azar azar farkına varamadan, gerçek olanı sanalla değiştirdin. En mutlu anların facebook'taki fotoğraflardan ibaret, bir zaman sonra onları da sileceksin. Gezdiğin şehirler gibi gülüşlerin, güzel ama ihtişamı yalnızlığın. Hiç kimse gerçeği göremiyor. ''aa ne güzel şehir''  gerçek ortada işte tek başına ve yalnızsın. Şehir güzel olsa ne yazar. Arkadaş sayın yükseldikçe yalnızlığın arttı. Her gün profil fotoğraflarına bir yenisini ekledin. Ne kadar da mutlusun değil mi? kırmızı burnuma anlat. Filozofların özlü sözlerinden belli mutluyuz biz diyorsun, mutsuzluğun öyle katıksız ki, öyle yalnızsın ki, yalnızlığından sen suçlusun.

Bir çıkarmayı denesene şu iletişim çağında herkesin kullandığı şeyleri hayatından, bir uzaklaştır bakalım. kaç tane dostun varmış etrafında görmeyi dene. Kaç kişi seni gerçekten arayıp soracak, nasıl olduğunu merak edecek. Kaç tanesi seni aklına getirecek? kasadaki kız * olmaktan vazgeç artık iletişime geçmek uğruna görünür olmaktan vazgeç. Görünmez ol, işte o zaman görünür olacak sana gerçekler.

Arkadaşların, dostların ve yalnızlığın o zaman gerçek olacak.

Çok büyük, değil çok küçüldü, küçülttük bu yalnızlığı hak ettik.

4 yorum:

Adsız dedi ki...

çoooooook yalnızım

S. P. dedi ki...

Kim kalabalık ki?

Adsız dedi ki...

http://www.tumkoseyazilari.com/cizer/servet-gurbuz/19-07-2010-hayata-dair-servet-gurbuz.html

S. P. dedi ki...

O da haklı. Sanal bir mutluluk ama bazıları var ki gerçeğe dönüşüyor belki gerçek olmayan mutluluklardan daha gerçek.

Kısaca

Fotoğrafım
Email: sivilpalyanco@gmail.com