24 Haziran 2011 Cuma

Yaşayıp da Yazmadım Yazdım da Yaşadım

Hani bazı kelimeler, cümleler, başlıklar vardır. Okuduğun an her şey değişir. Zaman durur, sen durursun, dünya durur. Tutulur kalırsın, ne kadar anlatırsan anlat, ne kadar farklı dile getirmeye çalışırsan çalış  başka bir şekilde ifade edemezsin, anlatamazsın. Herkes sorar sana, anlat der. İnanamaz, gerçek mi? doğru mu? yoksa uyanıkken gördüğün bir rüya mı? soru üstüne soru, suskunluk üstüne suskunluk. Susmayı cevap vermeyi reddetmek olarak algılarlar. Aslında en uzun cevabını veriyorsundur susarak ve  tek kelime cevap vermezsin konuşarak . Vermediğinden değil, veremediğinden. Bilmezler zaten bunun ne demek olduğunu, ne dememek olduğunu.

Anlatmaz, anlatılmaz sanılır. Ketum derler bir de üstüne. Belki de bir dua etti, en güzel beddua. Anlatamayasın. Anlatırsa büyü bozulur, sihir kaçar. Herkes bu muymuş der? Yo yo bu değil. İşte bu yüzden anlatmıyor. Anlatsana denilir ya, anlatmaya karar verdim iyi dinleyin. Belki de vereceğim en uzun cevap bu olacak. Bu olsa gerek yazarken yaşamak, yaşarken yazmak. Derler ki yaşarken yazamazsın, yazarken yaşayamazsın. Yaşamadıklarından olsa gerek, yazamadıklarından olsa gerek. Ben;

Yaşayıp da Yazmadım, Yazdım da Yaşadım.

Hiç yorum yok:

Kısaca

Fotoğrafım
Email: sivilpalyanco@gmail.com