28 Mayıs 2011 Cumartesi

Konuşmasını Unuttum

Yazıyoruz, dur durak bilmeden yazıyoruz. Kelimelerin ne ifade ettiğinin, nereye vardığının pek önemi olmadan ya da bilinçli olarak nereye varacağını bildiğimizden acıtıp yazıyoruz.. Yazarken rahatız, umursamıyoruz. Kimin okuduğunun ve ne anlam çıkaracağının önemi yok. Sadece yazmak ve yazarak anlatmaya çalışmak. Aynı anlamı veremeyeceklerini bile bile. Konuşmaktan daha mı etkili yazmak? Yoksa dinlenmediğini fark ettiğinden mi? hangisi sence ya da bunu düşündün mü? Mektuplar neden bu kadar değerli acaba. Ne yazarsa yazsın, asla unutulmayan mektuplar. Geçenlerde bir mektup almıştım mesela: üç satırlık bir cümle yazıyordu ve halen aklımda. Yüzüm değişir o üç satırı düşündüğümde , yok yok aşk itirafı falan değil. Çok güzel ve çok kısa satırlar işte. Yüz yüze söylense unutulup gidecekti.

Yazmak imza belki de. Kelimelerle, cümlelerle hayata attığımız bir imza silinmesini asla istemediğimiz. Seçenek çok, sen hangisini yakıştırıyorsun kendine. Rahatlamak mı dersin, boşalmak mı dersin. Aklını boşaltmak. Bir ihtimal bu seçenek çoğu insana uyuyor. Düşündükçe seni mahvedenleri, beyninde kurgulamaktansa yazıya döküp aklının raflarından çıkarıp gözler önüne sermek. Bakın bunlar benim demek. Ya da bakmalarının önemi bile yok. Sadece aklından silmek için dışa vurmak. Dışa mı vurmak bu da bir diğer ihtimal.

Bir diğeri yazmayı seviyoruz. Yazdığımızın ne olduğunun önemi yok belki de çok önemli. Bunun için yazıyoruz. Binlerce sebep bulabilirsin. Geçenlerde bir sebep daha buldum bir kitabın sayfaları arasında. Bu da onlardan birisi olabilir dedim.

'' İki sayfa yazı yerine, iki saat yaşamak daha iyi demeyin, yazı daha yoksul, ama daha açık.''

Yazı daha yoksul ama daha açık. Daha net, daha anlaşılır olduğu için mi acaba. Bizi bu kadar çok yazmaya iten neden bu mu? İfadeler, anlatılmak istenenler yüz yüze daha zor ve anlaşılmaz olduğu için mi?

Ben kendime soruyorum bu soruyu ve cevabı başlıkta buluyorum. Bu iki kelimenin bu kadar büyük bir anlama dönüşeceğini tahmin etmezdim ama öyle oldu. Dinlenmediğimden, anlaşılmadığımdan ya da anlatamadığımdan değil, bazı insanlar konuşmasını unutuyor.

Hayatlarına ördükleri ağlarla öyle bir sosyalleştiler ki insanlar, onlar yazmasını biz konuşmasını unutan bir nesile dönüşüyoruz, dönüştük.

Yoksuluz, yoksunuz. Konuşmaktan ve yazmaktan.

Hiç yorum yok:

Kısaca

Fotoğrafım
Email: sivilpalyanco@gmail.com