15 Nisan 2011 Cuma

TÜRKİYE’ DEKİ NAMUS CİNAYETLERİNİN DİNAMİKLERİ

Kitapta takılıp alıntı yaptığım kısım. Bu araştırma üzerinden uzun yıllar geçmemiş. Yakın tarihe ait ve hani mesleği, eğitim düzeyi ''iyi'' kabul edebilecek insanlar var bu araştırmaya dahil olan kişiler arasında. Okudukça kalıyorsun öyle. Kaldım.

Namusun sana göre tanımı ne o zaman diyebilirsiniz.

İnsan olmak. İnsan olmak ne demek, uzun bir soru.

Dürüst olmak geliyor ilk başta aklıma. Her şeyiyle, herkese, kalbindekileri dile getirebiliyor musun? O zaman dürüstsün. Zıttını dile getiriyorsan ne olduğun belli zaten.

Kendi yaptığın herhangi bir şeyi, başkaları yaptığı zaman kısıtlıyorsan ve kendi yaptığını başka şekilde aynısnı başkası yaptığında namussuzluk olarak dile getiriyorsan senin yaptığın nedir? Söyleyeyim, namusluluk.

İnsan olmak deyince, ''güzel'' geliyor aklıma. Güzelden kastım, güzel bir dünya, etrafındaki her şeyin güzel olması için uğraş veren insan geliyor. Sözleri güzel, bakışları güzel, konuşması güzel, hareketleri güzel, varlığı güzel.

Namussuz insan; Hırsızdır, yalancıdır, zalimdir, gaddardır, acımasızdır, onuru ve şerefi için yaşamaz, dolandırıcıdır, etrafındaki herkesi dolandırır. Ezer, yok etmeye, yıkmaya, yıpratmaya, mahvetmeye meyillidir. İnsanlığını kaybedendir.

En basit örneğini vereyim. Yolda bulduğu paranın sahibini arayan kişi namusludur benim için. Araya vicdan meselesi girse de namusludur. Zaten namuslu insan toplumun değil vicdanının sesini dinler. Çünkü bu toplum Namussuz diye binlerce insanı öldürdü, binlerce insanı orospu yaptı.

Namuslu insan, Yalnız İnsandır. Yalnızca insan olmak istediğinden.

Yalnız İnsan

''yalnız insan'ım
çünkü yalnızca
insan olmayı istedim
şu hayatta.''


Buyrun kitapta yer alan tanımlar;

“Namus bizim yaşama sebebimizdir. Yani biz namus için yaşıyoruz. Bilmiyorum ama, namus olmadan hayatın anlamı yok.............. .......... paranız olmayabilir, fakat saygınlığınız olmalı. (Şanlıurfa, 19-22 yaş arası erkek üniversite öğrencileri ile grup görüşmesinden)

“Namus herşeyden önce gelir, özellikle biz Kürtler ya da Doğulu insanlar için namus herşeyin önündedir”. (Adana, bayan, yaş 31, Siirt’ li)

“Çok büyük, uğruna insanların öldürüldüğü birşeydir” (Şanlıurfa, bayan, yaş 16, 3.sınıftan terk)

3A. Kadın ve Kadın Cinselliği Odaklı Namus

Tüm bölgelerde araştırmaya cevap verenler arasında, namus kavramını kadın, kadın cinselliği ve kadının kontrolü ile bağdaştırma yönünde kuvvetli bir eğilim vardı. Bekaret, evlenmeden önce cinsel ilişkide bulunmamak, düzgün giyinmek, bir kadından beklendiği şekilde davranmak, geleneklere göre görevlerini bilmek, bu anlayışta vurgulanan noktalardan bazılarıydı. Çoğunlukla genç erkekler daha katı, orta yaşlılar ise nispeten daha toleranslı idi. Cevap verenlerden bazıları bu görüşü kendi destekledikleri görüş olarak ifade ederken, diğerleri bunu ‘toplumun’ genel görüşü olarak, veya bazı STK üyelerinde olduğu gibi ‘diğerlerinin’ görüşü olarak ifade ettiler. Kendi görüşlerini aşağıdaki şekillerde ifade ettiler:

“İnsan niye çalışır? Hatta niye yaşar ki? Birincisi namusu için, ikincisi günlük ekmeği için. Eğer insan açsa, küçük bir şey yiyip açlığını bastırabilir. Ama namusunu kaybederse, yapılacak bir şey yoktur, geri dönüş yoktur... namus nedir? Namus helalindir. [Helalin kelimesi üzerinde hak sahibi olduğun; sana serbest olan kişi anlamına gelir] (İstanbul, erkek, yaş 25, polis memuru, Adanalı)

“Yaşlıların dediği gibi, “at, avrat, silah”; bu üç şey kutsaldır. Namus karının seni aldatmasıdır, diğer erkeklerle ilişkiye girmeye başlar....... Sonuçta insan namusu ve saygınlığı için yaşar. Ve senin namusun karındır. Eğer sana ihanet ederse, saygınlığın lekelenir”. (Adana, yaş 39, polis memuru)

Anketlerimizde, namusun ne olduğunu sorduğumuzda, cevap verenlerin yüzde yetmişi kadın olduğu söylüyor. Kadınların kendileri bile...” (Batman, kadın, SELIS kadın STK’ ndan)

“Namus beynimiz, kalbimiz ve yaşayış biçimimizdir, fakat ne yazık ki bizim toplumumuz için namus kadının vücudu, kadına karşı davranış şekli, kadının davranışı, oturup kalkması v.s. dir. Bu şekilde kavranılır ve kadını bağlayıcı bir şey olarak ele alınır. Erkek için geçerli bir kavram olarak kabul edilmez.” (Şanlıurfa, erkek, yaş 31, üniversite terk, STK üyesi)

“Namus yalnızca cinsellikle ilgili değildir. Ancak cinsellikten anlaşılan oldukça geniştir. Batman’ da bir kız yalnızca “tüm sevenlerden sevdiklerine” programından şarkı istediği için öldürüldü. Mardin’ de bir kız sinemaya gittiği için, bir diğeri ise düğüne pantolon ile geldiği için aynı sonu paylaştılar... (Batman, kadın, yaş 31, KDM’ den STK üyesi)

“Namus eşittir kadın diyen bir kültürümüz var. Namus eşittir kadın dediğimizde, namus nedir örneğin? Bakışları, saçları, uyuma şekli, eteği, ya da ne bileyim, belki başka bir yeri” (Adana, kadın, yaş 39, Çukurova Üniversitesi Kadın Merkezi’ nden)

“Namus herşeyden iyidir! İnsan namusun değerini bilmelidir. Akıllı bir kadın namusuna leke sürmez, namusun değerini bilir. Kendini erkeklerden korur..... Sürekli ortalıkta dolaşan kadın iyi değildir.... Kadın evde oturur. Yani, çok fazla dışarı çıkmak, yabancı erkeklerle konuşmak iyi değildir.... ayrıca “sehep” in [yani sahip, kadının sahibi olan babası, amcaları, erkek kardeşleri] için saygınlığını korumalısın” (Şanlıurfa, kadın, yaş 70, okuma yazması yok, doğma büyüme Şanlıurfalı)

“Kadın eğer boyun eğerse namusludur; eğer boyun eğmezsen, cevap verirsen, intihar edersen, sevdiğinle evlenmek için ölümü göze alırsan, o zaman namussuzsun..., eğer özgür bir ruhun varsa, namuslu olamazsın....” (Şanlıurfa, yaş 30, 8. sınıfı bitirmiş, Viranşehir Kültür Merkezindeki kadınlar grubu görüşmesinden

“... o zaman namus kocamın, ağabeylerimin hakimiyeti anlamına geliyor, yani benim kişiliğimle alakalı değil, toplum ile alakalı” (İstanbul, kadın, yaş 32, avukat, insan hakları destekçisi)

“Burada namus erkeklerin tekelinde, yani baba, erkek kardeş, amca ve dayılar; kişilerin kendisine ait değil... Şimdi eskisinden farklı giyiniyor olabiliriz, evlerimizde farklı bir yaşam sürebiliriz, fakat namus kavramı hiç değişmedi.” (Şanlıurfa, bir STK olan Yaşam Evi’nde 26-40 yaşları arasındaki kadınlarla yapılan grup görüşmesinden)

Erkeklerin kadınlar üzerindeki kontrolü ile ilgili benzer bir yaklaşım, erkeklerin sürekli kadınların hareketlerini izleyen “namus jandarmaları” gibi davrandığını söyleyen, genç bir göçmen kadın tarafından da dile getirildi. (İstanbul, kadın, yaş 21, lise mezunu, İstanbul’ da doğmuş)

Öte yandan, erkekler açısından, kadınların kontrolü kendi namuslarının belirlenmesinde çok önemliydi. Aşağıdaki sözlerde ifade edilen bu görüş, Adana’ da bir imam tarafından Allah’ın emirlerine uymak şeklinde ifade edildi:

“Namus benim için her şeydir. Eğer evli olsaydım, evlendiğim kız benim namusum olurdu. Kız kardeşim de benim namusumdur, akrabalarım, halam ve amcamın kızları da benim namusumdur. Yani hepsi benim namusumdur. Benim ve ailemin etrafında olup biten her şey benim namusumdur. (Batman, erkek, yaş 24)

“Namus dinimizin emrettiği gibi yaşamaktır. Namusumuzun sınırları aşılmamalıdır. Yani, namus Allah’ın yasakladığı yerlerden uzak durmak, sınırları aşmamaktır. Örneğin, bir erkeğin sadece karısı değil, annesi, kız kardeşleri ve komşuları da namusudur... Erkek, kendi namusunu koruduğu gibi, başkalarının namusunu da korumalıdır. (Adana, erkek, yaş 30, Mardin’li, imam)

Kadın ve kadın cinselliğinin kontrolü merkezli namus yönünden, kızların bekareti, evlilikte sadakatsizlik ve boşanma da tartışıldı.

Genç erkeklerin, özellikle kırsal bölgelerden şehire göç etmiş olanların, kadın kontrolü konusunda daha çok giyiniş şekli, okula gidip gitmeyecekleri, çalışıp çalışmayacakları, kimlerle arkadaşlık edecekleri vs. hususlarını vurguladıkları gözlendi. Diğer taraftan, yaşları ilerledikçe daha toleranslı görünüyorlardı:

“Eski zamanda dedelerimiz peçe takan kadınların namuslu olduğunu düşünürlerdi. Böyle bir şey yok. İnsanın kalbi namuslu olmalıdır, kapalı olup olmaması önemli değildir.” (Batman, erkek, yaş 35, ilk okul mezunu, Siirt’li)

Ayrıca bekaret konusunda da, genç erkekler yaşlılara göre çok daha hoşgörüsüzdüler:
“..... önemli olan bir kızın bekaretidir, eğer onu kaybederse her şeyini kaybeder.” (Batman, erkek, yaş 26, lise mezunu, doğma büyüme Batman’lı)

Genç erkeklerin boşanma konusundaki tavrı da oldukça bağnazcaydı. Orta yaşlı ve nispeten daha eğitimli erkekler sadakatsizlik durumunda boşanabileceklerini söylerken, bazı genç erkekler bu seçeneği tamamen reddetti:

“Boşanmaya kesinlikle karşıyım. Eğer karım beni aldatırsa, onu öldürürüm, ya da bir erkek kardeşi, bir ağabeyi varsa ona kız kardeşini öldürmesini söylerim. Yani, o kadının beni aldatmasına dayanamam.” (Batman, erkek, yaş 34, lise terk, Batman’ ın bir köyünden)

“Eğer karım beni aldatırsa, onu öldürmek yerine, çünkü bu kendimi de öldürmek ve çocuklarımın hayatını mahvetmek olur, ondan boşanırım.” (Batman, erkek, yaş 40, lise mezunu, doğma büyüme Batman’lı)

Öte yandan, kırsal geleneklere bağlı ve/veya güçlü dini bağları olan daha yaşlı, okuması yazması olmayan kadınlar, ve genç fakat eğitimsiz ve çok kapalı geleneksel bir ortamda yaşayan kadınlar hariç; kadınlar genel olarak namus konularında erkekler, özellikle de genç erkekler kadar bağnaz değildiler. Kadınların büyük bir kısmı namus kavramlarını kadın cinselliğine dayandırsa da, büyük çoğunluğu bir kadının sevgilisiyle kaçıp evlendiğinde namussuz olacağını düşünmüyordu. Ayrıca kızlarının okula gitmesini destekliyor ve kocalarının kız çocuklarını erken evlendirmesini engellemeye çaba gösteriyorlardı.

Ayrıca kadınlar, özellikle evlilikte sadakatsizlik durumunda boşanılması gerektiğini düşünüyorlardı; ancak toplum boşanmış bir kadına kötü gözle baktığı ve ekonomik güvenceleri olmaması nedeniyle birçoğu kendisine güvenemediği için, düşüncelerini ifade etmekten çekiniyorlardı. Ayrıca, özellikle akraba evliliklerinde, çift artık birlikte yaşamak istemediğinde, aileler arasındaki ilişkiye çocuklarının mutluluğundan daha çok önem veren aile büyükleri bu beraberliğin sürmesi için ısrar ediyorlardı. Aşağıdaki sözler bu görüşlerden bazılarını yansıtmaktadır:

“Kötü bir koca sokaklardan iyidir.” (Batman, kadın, yaş 42, okuma yazması yok, Siirt’ li)

“Beni dövdüğü zaman, çocukları öldürecek gibi oluyorum. O anda kendimi öldürmeyi düşünüyorum. Ailene geri dönersen, sana destek olmazlar. Doğu’ da böyledir. Ölsen de geri dönemezsin. Çok aç ve muhtaç olsak ta kalmaya mecburuz, başka yolu yok. Yaşamak ve bütün bunlara katlanmak zorundasın. (Adana, kadın, yaş 32)

Hiç yorum yok:

Kısaca

Fotoğrafım
Email: sivilpalyanco@gmail.com