27 Kasım 2010 Cumartesi

Batar ya Batıyor ya

Bir uyarı geliyor ekrana. ''batarya boş''. anlam verilemez bir telaşla hemen doldurmaya çalışıyorsun bataryayı. aslında dolan telefonun bataryası değil. yalnızlığını dolduruyorsun. bir diş daha azalıyor yalnızlığın dolarken batarya. bir kaç saat sonra ise tamamen doluyor. bir umut birileri arar, halini hatrını sorar diye. kimler boşaltıyor o bataryayı. gülüyorum şu an. gelen mesajlar, arayanlar benden iyi biliyorsun ' o ' değil. şu açtığın sayfalar aslında yalnızlığını kapattığın/açtığın bir kapı belki biter diye umutlandığın. insanın belki de içinde bitiremediği tek şeyi umut olması ne garip değil mi? her şey bitiyor her şey zaman, mutluluk, gözyaşı, acılar, aşk aklına gelen her şey işte. bitip tükenmeyen bir şey varsa o da umudun. öyle bir şey ki asla vazgeçmiyorsun umut etmekten.

ve bu arada yalnızlığına bir ilaç arıyorsun. tadını, adını, yararını bile bilmediğin ilaçlar belki bir merhem olur diye yaralarına sürmeye çalışıyorsun. anlık bir rahatlama, geçici bir huzur bir ihtimal kesilen yalnızlık birkaç saat yalnızca. yalnızlık batar ya.

''yaşamak ne zor yalnızca
insan anlıyor yalnız kalınca
bir iten bile yok arkandan
sallanırken salıncakta
güldün değil mi?
belki de tebessüm ettin
şu gerçeğin farkına varınca
ne acı değil mi?
insan öğreniyor yaşadıkça
neyin acı olduğunu
yalnızca dört duvar arasında
tek başına
uzanınca boylu boyunca
o soğuk yatağa
suratın hep bakıyor duvara
çizdiğin suratlar
her gün artıyor bir daha
bir çentik daha
bir yalnızlık daha
kaç yalnızlık
yapa yalnız
hadi yalnızlığı anladın da
yapa sı ne oluyor
katmerli senin yalnızlığın
onların bir ise
senin iki
iki kere yalnızsın
şu dünyada belki de
yalnızca
en yalnız bırakılmış
sen varsın
yakınma boşuna
uğraşma çabalama
seni senden başkası anlamaz
yaralarına merhem olmaz
yalnızlığını kaşıma yoksa
kabuk bağlamaz
etme diyorum tebessüm
acılara tebessüm etmek
acıya sığmaz
bekleme boşuna
beklediğin başka bir hayatta
bu hayattaydı
yo başka hayattaydı
başkasının hayatında
başkasının hayatı
o senin hayatın değil
zaten hiçbir zaman olmadı da
sahi hayatım dediğin bir hayatın oldu mu?
düşünsene bir
siktiret düşünme
bir de buna yorma karışık aklını
biliyorum artık hayalde kurmuyorsun
kimse anlam veremedi değil mi?
‘’hayallerim beyazladı’’ dediğinde
bir siktiret de bunun için gelsin
bunu da anlamasınlar
çok düşündü
en düşündü
uyanıkken bile kurduğun
en uzun düşündü
o ise hiçbir zaman düşünmedi
beklemek ne kadar acıtmış
o kadar belli ki acın
gözlerinden duyuluyor
sessiz çığlıkların
gözlerinden okunuyor
haykırışların
takılıp kalmışsın
aynı şarkıda
aynı onun gibi
aynı öteki gibi
aynı diğerleri gibi
biten bir aşka
şarkı adam ak
gitti adam
sen hala siyahlar içinde şarkı yak
aynadaki aksine bir bak
korkuyorsun değil mi?
yüzünle yüzleşmekten
sen iyisi mi bir sigara daha yak
şu an yaptığım gibi
acılara tütün bas
iyi geliyormuş
diyorlar
esasında çok şey diyorlar
ama boşa diyorlar
adın gibi biliyorsun
sahi adın neydi senin
yalnızlık desem alınır mısın?
biliyorum alınmazsın
seninki de köpek yalnızlığı
iltifattır bu kızma köpek dediğime
en sevdiklerime yakıştırırım bu yalnızlığı
antika bir yalnızlık
en büyük eser
ondan kalma
tarihi bir konakta
tek başına
kapını çalan yok
doğru ya bir kapın bile yok
ne garip değil mi?
hüzün desem sana
kızmazsın
acı desem katmerlisinden
yazmışsın işte gözyaşlarınla
okuyorum gözlerinden
ne yapayım böyleyim ben
tuzunu değil
acısını tadarım yaşların
saat gecenin bir yarısı
kaldırıp baksana kafanı
kim var yanında
koca bir yalnızlık
koca n bir yalnızlık
yazık
çok yazık
kapı çaldı galiba
gecenin bu saatinde kim ki acaba
o değil de kapıyı da siktiret
gözlerin açık gideceksin biliyor musun?
benimki de soru işte
elbette biliyorsun
şu beyazlayan hayallerin var ya
gerçekleşmeyecek asla
bir yalnızlık gelmiş
doktor bey hastanın nesi var
yalnızlığı var
zamanı durdurdum
sabit durağan
hareketsiz
sessiz
sedasız
nidasız
acıyı yalnızlık geçiyor
birazdan güneş doğacak
uyu da duran zaman geçsin
anla artık
sen kaybedensin.''

Hiç yorum yok:

Kısaca

Fotoğrafım
Email: sivilpalyanco@gmail.com