2 Ağustos 2011 Salı

Doğurmasalarmış

Diyemiyorum ben. Bir çok insan böyle diyordur muhtemelen. Eğer ağzınızdan ansızın böyle bir kelime çıktıysa bile kötüsünüz demektir. Doğmak onların suçu değil ki. Onların yerinde kim olsa doğmak istemezdi. Onların ki yaşamaya doğmak değil, ölmeye doğmak. Açlıktan, susuzluktan bitap düşmek. Sonra salgın bir hastalık, çaresizlik. Ne hastane ne doktor ne de ilaç. Tek suçları doğmak yanlış yerde doğmak. Bir diğeri tenlerinin rengi. Zenci değil siyah inci demişti adamın birisi. Yaşamadan ölüyor inciler. Biz nelerin derdindeyiz insanlar nelerin derdin diyorum.

Akşam üzeri bir arkadaş aynen şunları diyor.
''samsungun bir telefonu var, 12 megapiksel 32 megabayt bütün özellikleri süper.''
diğeri onu destekliyor.
''evet evet, süper, manyak telefon.''

O anlarda daralıyorum ben, bu muhabbet epey bir sürüyor. Ne zaman bitecek diye düşünmüyorum. Bitmeyecek çünkü iyi biliyorum. Kaçıyorum, uzaklaşıyorum. Bir diğer tarafta şike, futbol muhabbeti. İyi geceler deyip uzaklaşıyorum. Cidden daralıyorum, adamların tüm muhabbeti telefon ve futbol üzerine. Eğer bu değilse muhabbet başka bir saçmalık. Uzatmıyorum listeyi anladınız işte.  

Bizim aslında tek derdimiz, derdimizin olmayaşı. Dertsizliği dert bellemişiz. Kendimize dertler icat ediyoruz ve bu sayede mutsuz oluyoruz. Yok ev taksiti, yok kredi kartı borcu, yok arabanın borcu. Uzat bu listeyi. Yazın yaptığın tatilin ikinci taksiti. Sonra markette ucuz çocuk bezi ara, fiyatları karşılaştır, bilmem ne.

Bir tarafta gerçek dertler, acılar. Bir tarafta hiçler. Hiçleri dert yapan bizler.

Önce kadınlar ve çocuklar ölüyor
Savaştan
Açlıktan
Susuzluktan
Tüm suçları masum olmaları.

Dayanabilirsen tıkla ve oku, bak.

Gerçekler Sadece

Gözlerine Dokunur




Hiç yorum yok:

Kısaca

Fotoğrafım
Email: sivilpalyanco@gmail.com