27 Mart 2011 Pazar

Mutsuz İnsan

''Amethyst'' yazar olarak, insan olarak hele de dürüstlük olarak Ekşi Sözlükte en sevdiklerimden birisidir. Çok çok severim ve kendisiyle öyle güzel bir tanışmamız oldu ki neyse o kısım kalsın. Onun en sevdiğim entrylerinden birisidir bu mutsuz insan. Ekşi sözlük binlerce mutsuz insanın buluştuğu bir araya geldiği bir yer. Mutsuzlar ordusu diyorum ben kısaca. Belki kendim dahil, yazdıklarım, saçmaladıklarım, kısaca şiyir dediklerim mutsuzluk, hüzün akıyor olabilir, bilemem. Karşı tarafa yansıyan çok farklı. Senin verdiğin anlamla onun koyduğu anlam genelde aynı olmuyor. Çok kez yaşadım bunu. O yüzden geneli itibariyle mutsuzluk diye nitelendirebiliriz. Biraz önce yine rast geldim o mutsuz insana. O kadar o kadar mutsuz ki, mutsuzluğunun nefretini başka insanlardan çıkarmaya çalışıyor. Mutsuzluğunu yani nefretini başka insanların üzerine kusuyor. Fakat, kusmuklarında boğuluyor, farkında bile değil.

Dünya, hayat dediğin ne ki? ''ölçüyü veren gidiyor'' terzi dükkanından ibaret işte.
Verdiğin ölçü ile hatırlanıyorsun en fazla 50 en çok 100 yıl çok çok büyük iyilikler ya da kötülükler yapmadıysan. İşte bu mutsuz insanlar hiçbir şey yapmadan mutsuzluğuyla seni de saçma mutsuzluklarına çekiyorlar. Evet saçma bana göre saçma. Al sana, bana göre mutsuzluk: Şu an en basiti Japonya'da binlerce insan. Rakamları vermemin bir anlamı yok. On binlerce insan. Bu mutsuz insan bana gelsin japonyadaki aç insanlardan, nükleer enerjiye maruz kalan insanlardan bahsetsin, beraber mutsuz olalım. Her gün okuduğum gazete haberlerinde cinayete kurban giden insanlar özellikle kadınlardan bahsetsin beraber üzülelim. Daha bugün bir tane genç kız başı taşla ezilerek öldürülmüş. Fakat bana gelip saatlerdir abuk subuk şeylere olan nefretini anlatıp mutsuzluk sandığı mutsuzluğundan bahsediyor. Bir adamın mutsuzluğu yılmaz morgül'ün gözlüğü olmamalı ya da elbisesi. Gerçekten laf olsun diye söylemiyorum bunları. Hayat yine de devam ediyor. Ama gazeteyi okurken ki yüz ifademi ben biliyorum. Gerisi mühim değil. Ne demek istiyorum, ekşi sözlükte mutsuz insan var ya hani mutsuz insan. Onun mutsuzluğu bombok sebeplerden o yüzden saçma diyorum. Uzak dur onun mutsuzluğundan, bırak okuma, üzülme, onun mutsuzlukları yüzünden sen mutsuz olma. Mutlu insan yok zaten bu dünyada. Mutluluk kalıcı bir şey değil çünkü. Mutluluk anlık bir şey. İnsanoğlunun doğasında var bu. Aynı anda kahkahalarla gülebilen bir varlık saniyeler içinde hıçkırıklara boğulabiliyor. Onun için mutluluğu arama, gülüşlerinin farkına varabilirsen zaten mutlusun. Gülüşlerinin tadını çıkar. Bırak onları kendi mutsuzluklarında boğulsunlar. Uzak tut kendinden.

Kendi yazdıklarıma gelirsem öz eleştiri yapayım, yapabilirsem. Mutsuzluk var mı o satırlarda. Elbette var. Mutsuz muyum? Elbette mutsuzum, dünyada mutlu insan yok. Bunun farkındayım. Ama inan benim mutsuzluğumun gerçek sebebi yazdıklarım değil. Yazmam da zaten. Yazsam benden çok üzülürsün belki. Bir anlamı yok üstesinden sadece kendinin gelebileceğin şeyler ile başkalarını da mutsuz etmenin ve bu mutsuzluğun hıncını başka insanlardan çıkartmaya çalışmanın. Size bulaşmasına izin vermeyin mutsuz insanın.

Mutluluk kaybolan çorap teki bunu unutmayın ya da kendinize fırlattığınız frizbidir.
Kendi kendinize oynamaktan asla bıkmayın. Göreceksiniz çok zevkli bir şey.
ahah çok güzel saçmaladım ve sizi Amethyst'in harika entrysiyle başbaşa bırakayım.
Mutsuzluklarınız gerçekten mutsuzluk mu? Bence bir daha düşünün.


''bulasici bir hastalik tasircasina/vebaliymiscasina/katilmiscesine kaciyorum senden mutsuz insan. eksi sozluk'tesin en cok; her yerdesin. ama buradasin en cok. binlerce stres sebebinin icinde gecirip, ruh sagligimi bozmamayi becerebiliyorum; ama seninle mucadele edemiyorum ben mutsuz insan. tatminsizligin, ofken, libidinal catismalarin, kimlik bunalimlarin, dizginsiz hirslarin ve komplekslerin beni hasta ediyor. you bring the worst out of me. eksi sozluktesin en cok.

baltaliyorsun gordugun/bildigini sandigin durumlari. karanliksin. dark side'larimizi savastirabiliriz seninle gunlerce. ve emin ol, bu konuda uzerime yok. ve emin ol, sana yillarca yetecek kadar zehir akitabilirim dilersem. agir ve sancili gunler cizebilirim. besin kaynagin bu cunku.

fakat benim cok vaktim yok. ne kadar hayatta kalacagimi bile bilmiyorum mutsuz insan; bunu icin, uzak duruyorum senden.
ve seninle paylasmayacagim kendimi/hayatimi/ruhumu.
benimle ilgili bildigini sandigin her bi sey de senin yine kendi frame'inden sonsuza dek yorumlanabilir.
cunku baska besin kaynagin yok.
karanlik ve mutsuz, hasta ve sakatsin. ustelik de yaslisin.

bana bulasmana izin vermeyecegim mutsuz insan.''

Hiç yorum yok:

Kısaca

Fotoğrafım
Email: sivilpalyanco@gmail.com