16 Eylül 2011 Cuma

Karışık

Bazen çok güzel duruyorum. Kırmızı ışık yanıyor resmen hayatımda. Öylece kıpırtısız, sakin, sessiz duruyorum. Bir adım ileriye gitmiyorum. Yeşili yakmak elimde ama canım istemiyor, gerçekten istemiyor. Belki bir şeylerin devam etmesi için gerekli. Fakat sonuna bakınca görünen resim hep aynı. Kocaman boş bir tual ya da tuval bakamam şimdi yazım şekline. Böyle bir tembellik işte.  Yazarken böyle ikilemde kalınca deli oluyorum ayrıca. Evet resim aynı, elde var sıfır yani elde var hüzün. Yok girmeyeceğim şiire falan. Akşam insanın bir tanesi uzaklardan geliyor, onunla görüşeceğim. İnsan derim kendisine, anla işte. Defno'mun babası. Hani derler ya 'Alimden zalim doğar, zalimden alim'. ikisi de değil fakat bu insanın dünyalar tatlısı bir kızı var. Öyle böyle değil, fotoğraflarımı görünce gülüyormuş.

Link verip vermemek arasında kaldım. Arasıra zaytung haberlerini okuyorum. Öyle bir ironi, komedi, acı var ki haberlerinde. Gülsem mi ağlasam mı çelişkisini yaşıyorsun. Aslında Türkiye'nin, Türk insanın tipik özelliğini en güzel şekilde anlatıyor. Ayran yok içmeye Ferrari kiralıyor misali. Haberin bir kısmını alıntılıyorum.

Başlığı şu şekilde;

''Dört Senedir İşsiz Gezen Serhat Günışık , Şike Soruşturmasının Türk Futbolunun Marka Değerini Düşürmesinden Endişe Ediyor.

3 Temmuzdan bu yana Türkiye'nin gündemine oturan şike soruşturmasında son günlerde sıcak gelişmeler yaşanırken, Türk futbolunun marka değerinin düşmesinden büyük endişe duyan işsiz genç Serhat Günışık (29) sık sık gittiği kahvehanede yaptığı açıklamalarla suskunluğunu bozdu. Okeye döndüğü esnada, Türkiye Süper Ligi'nin ekonomik hacminin geçtiğimiz 5 senelik süre zarfı içerisinde milyar dolar seviyesini geçmiş olduğunun altını özellikle çizen Günışık, bu tip krizlerden minimum zararla çıkabilmek adına UEFA tüzüğünün 23. maddesinin C bendini işletmenin her zaman son seçenek olması gerektiğini hatırlattı ve Türk futbol camiasındaki herkesi sağduyulu olmaya davet etti.

Olayları çok yönlü olarak değerlendirdi

 Cebinde, yanında bulunsun diye eşinden aldığı 20 lira dışında para olmayan Serhat Günışık, Fenerbahçe'nin Şampiyonlar Ligi'nden men edilmesinin ve Bank Asya 1. Ligi'ne düşürülmesinin doğuracağı maddi zararın iyi hesaplanması gerektiğini belirttiği konuşmasında, tüm yönleriyle yaşanan süreci değerlendirdi. Doğru bir analiz yapmak için olayları şikeye adı karışan kulüpler, isimler, TFF, UEFA ve FIFA açısından ayrı ayrı gözden geçirmenin önemine değinen Serhat Günışık, "Ortada Türk futbolunun yara alabileceği, çok hassas bir konu var. Bu noktada herkese eşit mesafede kalarak en doğru teşhisleri koymak için elimden geleni yapıyorum" diyerek hassasiyetini gözler önüne sererken, arkadaşlarına "İstasyon yapmayın beyler" şeklinde uyarılarda bulunmayı da ihmal etmedi.

Selçuk Üniversitesi Kamu Maliyesi Bölümü'nü 7 senede bitiren işsiz genç, geçtiğimiz aylarda çıkan yasa ile birlikte şike davalarına artık ağır ceza mahkemelerinin bakması, federasyonun yetki alanı, UEFA'nın benzer vakalardaki tutumu ile ilgili detaylı bilgiler vererek devam ettiği konuşmasına daha sonra verdiği şu örneklerle devam etti:''

İşte böyle vahim bir tablo. Ülkecek (haha ülkecek ne ya) bu haldeyiz. Ne acı değil mi?

Ayrıca dizileriniz batsın emi.

Hiç yorum yok:

Kısaca

Fotoğrafım
Email: sivilpalyanco@gmail.com