Sizinle uzun zamandır ayrı kaldığımı fark ettim. Birkaç kelam edip gideyim.
Biraz önce mutfaktaydım. Açlıktan dolabı üstalt ettim portakal buldum. Portakalı yerken gözüm tezgahın üzerindeki çay tabağına ilişti. İçinde çok çok az su ve bir tane çiçeğin filizi var.
Beni taa nerelere götürdü. İnsan hakikaten annesine benziyor dedim kendi kendime.
- anne bu ne?
+ çiçek, elleme sakın dikicem yarın.
Rahmetli ananem geldi yine aklıma. Ananem de aynıydı. Bahçede ağaçlarla, çiçeklerle uğraşıp dururdu.
Yazmıştım galiba ya buraya ya sözlüğe. Bir gün bahçede (yaklaşık olarak 85-90 arasındaydı o zamanlar) yürümeye takati yok çıplak ayakla bahçede kendince bir şeyler yapıyordu. Ben tabii o halini görünce süper zeka olarak atarlandım.
- anane ne yapıyorsun çıplak ayakla.
+ anam, baksana toprağa çatlamış.
bak üzerinden yıllar geçti, ben şu cümle aklıma geldikçe, halen kendime gelemem. Aldım elime kazmayı, toprağı bi güzel eşeledim. Su yolu yaptım. Ondan sonra bahçeyi suladım.
İşte annem aynı ananem. Ve aklıma şimdi şu geldi.
''Siz yerdekilere merhamet edin ki göktekiler (ALLAH ve melekler) de size merhamet etsin"
Merhamet etmek bambaşka bir şey. Acıyanı olmayanın acıyanı olun.
Ağaçları, çiçekleri, hayvanları, insanları her şeyi sevin. Merhamet edin.
3 yorum:
Kur'an?
Anlamadım 'Kur'an?' derken ne demek istediğini.
Alıntıladığım cümleyi soruyorsan bir hadis.
Yorum Gönder