21 Ekim 2013 Pazartesi

5 TL

Ne yazsam ki?

Yıl eskiler. Uzaklarda öğrenciyim epey uzaklarda. Bilirsiniz öğrencinin zengini olmaz. En zengini bile şu an özel üniversiteleri saymazsak normal bir profildedir. Yani ne ahım şahım ne de çok dip. Zaten dipte olanlar okuyamıyorlar ya da okuyup çalışıyorlar. Her neyse diyeceğim başka.

Üniversitedeyim. Rahmetli Japon (lakabı) amca vardı. Her öğlen çarşıya inerken bizim kapının önünden geçerdi. Selam verirdi, benimle şakalaşırdı. Çünkü hemen hemen her öğlen aynı yerde oturur, suyun akışını izlerdim. Gülmeyin yapardım bunu. Kağıttan kimsesizlikler bırakırdım suya. Bunu da geç. Yine bir gün oturuyorum aynı yerde. Japon amcam çarşıya iniyor. Genç derdi bana.

- Genç, sana İstanbul'dan selam var. (cep telefonları yok gibi bir şeydi hatta yok diyelim biz)
+ Aleyküm selam. Hayırdır?
- Amcan selam söyledi. Sana harçlık yollamış.

5 TL yollamış bana. O yolladığı para yani şu anki bildiğimiz 5 TL o zamanlar benim için çok büyük paraydı. Üzerinden yıllar geçti, unutmam. Unutamam da zaten. Bu parayı yollayan amcam bizim ailenin en zenginidir. Ciddi ciddi abartı boyutlarda bir zenginliği var. Gizli zengin derler ya öyle bir zenginlik. Allah daha çok versin. Bu zenginliğinden dolayı insanlar onu sevmez, hor görürler ama yaptığını (iyilik) kimse yapmazdı. Ne zaman lafı geçse 'konuşmayın arkasından, o benim amcam' derdim gülerek. Çünkü üniversite hayatım boyunca bana ailem dışında tek para gönderen insan o olmuştu. Karşılığı mı bilmiyorum ama birçok insana göre daha değerliydi benim için. Biraz önce fotoğraflara baktık annemle. ''Çocukken hep size para verirdi.'' 'anne amcam para verdi'' derdiniz, bayram ederdiniz dedi fotoğraflara bakarken annem. 

Akşam üstü odamdayım, telefon çaldı. Annem açtı telefonu. Konuştu konuştu o konuştukça içimizden bir şeyler gitti parça parça. Şimdi dualar etsem o 5 TL'nin karşılığını ödeyemem diyorum kendi kendime.

Yani diyeceğim o ki, ölüm var arkadaşlar. Ne olursanız olun, kim olursanız olun, neyiniz olursa olsun. Şimdi herkes bin pişman. Keşke öyle demeseydik, konuşmasaydık diyorlar. Hayat o kadar uzun değil. Sevdiklerinizin değerini bilin. Yeri geldikçe de söyleyin sevdiğinizi. Bazen yere gidiyor sevdiğiniz.

 

Hiç yorum yok:

Kısaca

Fotoğrafım
Email: sivilpalyanco@gmail.com