11 Temmuz 2013 Perşembe

Yok Yere


                          Birileri ölüyor, her an birileri son nefesini veriyor. Eğer tanıdığımız bir kişi değilse duymuyoruz bile. Ölümü gözümüze sokulmazsa, kulağımıza çalınmazsa haberimiz yok. Milyarlarca insan var ve her gün yüzlerce, binlerce insan bir şekilde ölüyor. Hiç yere, yok yere diyoruz bazı ölümlere.

Bazı ölümleri DEVleştiriyoruz. Büyütüyoruz gözümüzde, zihnimizde. Düşünüyorum bazen acaba katil kim?
Gerçekten katil kim? Gencecik çocuklar, insanlar ölüyor. Diğerleri bilgisayar başında, telefon başında, bir ekranın karşısında sürekli ağıt yakıyor. Özlü sözlerle ölümleri unutmayacağını söylüyor. Ağlıyor. Samimiyeti beni ilgilendirmiyor. Ölüm söz konusuysa herkes samimidir bana göre.

1-2 hafta sonra herkes her şeyi unutacak. Yine hayatına kaldığı yerde devam edecek. Ölenler öldüğüyle, ailesi bir ömür yasıyla kalacak. İşte ben hep bu kısmı düşünüyorum. Bir şeylerin değişmesi için birilerinin ölmesi gerekiyorsa, değişmesin diyorum ben. Aynen kaldığı yerden devam etsin. Ölmesin diyorum.
Eğer ölmesi gerekiyorsa da canları çok değerli olanlar feda etsin kendini. 19 yaşında çocuklar ölüyor. Biraz önce bunu düşündüm. Hayatımın neresindeydim ben 19 yaşımda. Yazık. En savunmasız, en cahil, en güzel yerindeymişim. Kendim dahil herkesin benden bir beklentisi varmış. Yapıp yapmamam mühim değil. Benden güzel şeyler bekliyorlarmış. Nihayetinde ecel bir başka yerden bakınca. Bunu ancak ölümden dönersen kabulleniyorsun ama böyle ölmemeli insanlar.

En çok nefret ettiğim bu işte. Böyle ölmelerine sebep olanlar. Ecelinin gelmesine böyle sebep olanlar.
Birilerini kurtarmak istiyorsan önce kendini kurtar. Aklınla, zekanla ve bunlarla elde ettiğin güç sayesinde.
İnsanların gazına gelmeyin. Sağlıklı düşünen insan az.

Üst katımızda bir deli oturur. Her anlamda deli işte. Ölümüne deli.
--- Bir gün kadıköy boğadan aşağıya doğru yürüyorum. 3 kişi bağırmaya başladık. İskelenin oraya vardığımızda 100 kişi falandık.

İnsanlar öyle bilinçsiz ki yeter ki biri öne çıksın diye bekliyor herkes. Ve birisi öne çıktığı an arkasına geçiyorlar. Lakin öndeki çok akıllı, tahmin edemeyeceğiniz kadar. Çünkü bir can taşıdığını biliyor. Ölmemesi gerektiğini. Uğrunda verilecek bir canı yok onun için. Ama uğrunda verdirebileceği canlar var.

Çok karışık yazdım ama anladınız.

Hayat ölecek kadar uzun değil. Kısa çok kısa ve bunu iyi değerlendirin.



Hiç yorum yok:

Kısaca

Fotoğrafım
Email: sivilpalyanco@gmail.com