8 Şubat 2012 Çarşamba

Kendine Yolculuk, Gitmek

Kendine yolculuk yapan bir kadının koyu yalnızlığı. Kendine gitmiş, durduğu yerde, yaşadığı yerde bir türlü bulamadığı kendine. Arayış, kendini arayış bir an bile olsa bulmuş ve bulduklarını yolculuk olarak adlandırmış. Sıkışıp kalmak. Kendiyle hayatı arasında. Düşüncelerle, düşüncesizler arasında. Mutluluk ve mutsuzluk arasında. Arayış ve kayboluş arasında. Onunla konuşurken en çok evet dedim. Kendine yolculuk yaparken yazdığı ve ona yolculuk yaparken, okurken, altını çizdiğim cümlelerin bir kısmı.

Her şey anını beklermiş. Bu kitabı geç mi okudum yoksa tam vaktinde mi okudum, bilmiyorum. Bir ses kalk diyordu kalk! Git kendine bir kitap al diyordu bir ses, al ve oku. En sevdiğim ses. :)  Gittim, kitapların arasında 2 saat gezindikten sonra, hangi kitabı alsam diye bir kararsızlık içindeyken gözüme ilişti, ''Beni oku'' der gibi. Daha bir çok cümle var altını çizdiğim buraya yazmadığım. Baktığı, gördüğü her şey ve bunu yazıya döküşü mükemmel. Belki kendime yakın bulduğum için böyle. Yaşadıkları, yaşayamadıkları, yaşamak istediği. Aynı şeyi yaşamak ya da düşünmek olabilir sebebi, bilemedim. Ah be güzel kadın. Tanımadan sevdiğim bütün kadınlar, kendilerini bana çok, neden bilmem çok sevdirdiler.

''zamanı kaldıran olgu, hep benimle birlik kılıyor onu.''

''kimse senin kadar güzel, hiç kimse senin kadar canlı gitmedi ölüme.''

''her sevginin başlangıcı ve süreci, o sevginin bitişinin getireceği boşluk ve yalnızlık ile dolu. belirsizlikler arasında belirlemeye çalıştığımız yaşam gibi. sevgi isteği, kendi kendine yaşamı kanıtlama dileği kadar büyük.''

''her var oluş kendisiyle birlikte ölümü getirmiyor mu.''

''uykusuz bıraktım. ya da acıların uzun uykularını uyuttum. sevmediği tenleri okşattım. onu yaşantılar ardında koşturdum.''

''duvarlar yaşamımızdaki mezarlar mı, duvarlar arasında en çok kendimiz olmuyor muyuz. en çok duvarlar arasında direnmiyor, en çok duvarlar ardında duymuyor muyuz. duvarlar arasında bu doyumsuz yaşamdan soluklar alarak ve alamayarak ayrılmayacak mıyız.''

''kimse her insanın yaşamının ortak yanlı olduğunu düşünmüyor. özlem. acı. diğer sözcükleri kullanmıyorum. çok büyük sözcükler. çok büyük olguları çağrıştırıyor.''

''yaşlılar önlerinde pasta, oturuyorlar. yitik geçmişlerinin yitik anları içinde yaşıyorlar. yaşamıyorlar. yaşamları pasta ve ölüm beklentisinden oluşuyor.''

''insanın yalnız cesedi yalnız kalabilir. canlı (cesedi) asla.''

''artık gitmeyeceğim. nereden geldiğim sorusunu yanıtlamak istemiyorum. hiçbir yerden gelmiyorum. kendimden başka.''

''nasılsa her gittiğin yerde kendinsin.''

''ve öyle umursamadan söylüyor ki, sanki bir şişe daha bira ısmarlıyor.''

''merdivenleri birlikte çıkıyoruz. konuşacak birisine o denli gereksinimi var ki. insan arıyor. avunmazlığını biriyle paylaşmak istiyor.''

''yaşamım, ölümüm, her yaşam, her aşk ve her ölüm olmalı.''

.''kendinden, birlikte yaşamanın bu denli güç olduğu kendinden kaçacaksın.''

''belli bir sarhoşluk içinde yeryüzüne dayanmak daha kolay.''

''görmek istediği ben değilim. görmek istediği, benim kendime olan bağımlılığımdan taşan bağımsızlığım.''

''ama genç yaşlarda, henüz bana, yaşamı yaşanır kılan bu duyguya varmadan önce, gidememek, derin, derin, derin bir acıydı.''

''en yakın dostlarım romanların kahramanları gerisindeki yazarlar mı olmalıydı.''

''yaşamım boyunca uykuyu beklediğim kadar kadar hiçbir şeyi beklemedim. ancak anlamsızlık ve acı sonsuz bir gelişigüzelliğe vardığı günlerde derin derin, uzun uzun çok yorucu uykuları uyudum. yorgun, isteksiz ve umutsuz uyanıncaya dek.''

''bir yüksekliğin, bir başıma olduğum bir yüksekliğin ucundayım. inemiyorum. yaşayamıyorum. ölemiyorum.''

''her şey geçiyor, hiçbir şey geçmese de.''

''sen günlere bir şey getirmedikçe, günler sana hiçbir şey getirmiyor. boş bir caddede yürüme olanağı bile yok. her köşe, her cadde öyle dolu, öyle dolu, öyle dolu ve bu doluluk içinde öyle boş, öyle boş, öyle boş ki...''

''hem karşı çıkıp hem de sınırlarda yaşayan insan, yaşamı boyunca çıkmazlarından sıyrılmayacak.''

''kalıplardan kaçmak için gidiyorum. gitmekten yılmayacağım. kentlere gitmek, kocalara gitmek, geri dönmek, ülkelere gitmek, tımarhaneye gitmek, gene gitmek, gene gelmek, hiçbir şey yıldırmayacak beni. yaşamı, gitmek olarak algılıyorum.''

''nereye gidebilirim ki. sürekli gitmek istemek de, bir yerde, hiçbir yerde olmak istemek değil mi.''

Hiç yorum yok:

Kısaca

Fotoğrafım
Email: sivilpalyanco@gmail.com