Bazen için gider.

Saat gecenin en yarısı. En basit tabirle mal gibi bilgisayara bakıyordum. Yani bön bön, boş boş. Sonra saate baktım. Sonra boşluğa güldüm. Aklıma gelen; AMAÇ.

Amaç olmayınca, insanın bir amacı olmayınca ne yaşarsa yaşasın boşuna. Yani bir yere kadar derler ya işte mal gibi baktığım an, o bir yere kadarlık kısımda duruyordum. Bir amacın olmasın. Gerçekleşmeyecek onlarca amacın da olmasın. Makul ve tutarlı olanlarından birkaç tane beğen kendine. Ve sırasıyla gerçekleştirmeye başla. Gerçekleşiyor sadece biraz zaman alıyor. Ömrünü yiyorsun, beynini yiyorsun, kendini yiyip bitiriyorsun ama gerçekleşiyor.

Neyse ben bi sigara yakayım.

Dakikalar, saatler, günler, aylar ve yıllar geçiyor. 

Geçmiş, Dante gibi ortasına gelmişiz. Bak şu cümleyi yazdım ve sigaraya gitti elim. Öyle hüzünlü bir şey işte. Hüzün neresinde mi? Hüzün boşlukta, boşluğunda. Kocaman bir boşluk ortasına kadar geldiğin yerin başı. Aradaki mesafe çok az dolu.

Ortasına geldiyseniz güzel gelin.

Gelemediyseniz, gideceğiniz kalana güzel gidin.

Giderek beyazlıyor çünkü her şey.

Neyse ben bir süre kendime gidiyorum. 

Bakalım gidebilecek miyim?

Uzak Kasaba.

off dedim blogu açınca. en son 7 eylül'de uğramışım buraya. eylül'de gelmişim asjdakjlka. yok şayirlik yapasım yok. biraz saçmalayasım var o kadar.

hani ara ara geliyor ya herkes ve her şeyden sıkılma hissi. ben ne yapıyorum, alıp başımı gideyim hissi. iç ses bu sefer şunu diyor;

- gelme! kasaba da aynı. adkaşlkdşalskd

karikatür de mi ne bir yerde gördüm ya da okudum.kasaba da aynı şekilde. insanız ve insanın olduğu her yer aynı. değişen bir şey yok sen değişmedikçe. ve sen değişememekte. bu yüzden. nasıl bir saplantı ise insan kendine saplanıp kalıyor. çıkaramıyorsun kendini kendinden. şu an ayakta yazıyorum bu cümleleri. niye diye hiç sorma. adkşalkalşkal.

masada bir tane elma, bir bardak kekik çayı ve sigara/çakmak var. bulabilirseniz için kekik çayını. ficuda iyi gelir.

bu sorunun cevabını verebilir misin?

Kim bakardı uzağa köpekleri saymazsam?